Mehmet Hicabi Seçkiner tarafından “YETERLİK” sınavı sorularına yönelik yapılan tespitler doğrultusunda iddia edilen hatalar tespit edilerek aşağıda açıklanmıştır
TC Diyanet İşleri Başkanlığı’na
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanıp (17.03.2013) tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı YEĞİTEK Genel Müdürlüğü’nce gerçekleştirilen “Diyanet İşleri Başkanlığı Yeterlik Sınavı” öncelikle sorumlu olunan bilim dallarına ait alt disiplinlerde önceden haber verilmeksizin sorulan soru içeriklerini barındırmaktadır. Bunun yanında sınava girmesi uygun görülen adayların mezuniyet dereceleri dikkate alınmaksızın farklı mezuniyet derecesine sahip adaylara aynı nitelikte sorular sorulması milli eğitimimize ve eğitimde ölçme değerlendirmenin niteliğindeki eşitlik ilkesine aykırılık içermesiyle başlı başına itirazı gerektirmektedir.
Ayrıca sınav sorularında ucu açık ve müphem ifadelerin olması, cevaplardaki ihtimal çokluğu, ve sınav öncesinde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlenen sınav hazırlık kaynaklarında ve konularında mevcut olmayan sorular sorulması bu sınava itirazı gerektiren diğer bir nedendir. Ayrıyeten Sınav sorularında mevcut olan ve aşağıda maddeler halinde sunulan hatalar sınavın iptalini veya mağduriyetin giderilmesini gerektiren bir durumdur.
2013 Diyanet Yeterlik Sınavının önceden haber verilmeden sınavda yer alan sınav konuları ve soruları, belirlenen bilim dallarının alt disiplinlerinden açıklama yapılmaksızın sorulan sorular, yine belirlenen bilim dalları ve alt disiplinlere ait konular haricinde sorulan sorulardan ve sınav müfredatındaki yelpaze genişliğinden ve yine içerisinde ihtimal, ucu açıklık ve müphemlikten kaynaklanan hatalar barındırması gibi nedenlerden ve sınav amacının hedeflediği kişi profiline uygun olduğu düşünülen pek çok din görevlisinin dahi çözümleyemeyeceği derecede zorluk derecesinden dolayı sınava giren adaylardan pek çoğunun mağduriyetine binaen bu mağduriyetin imkanlar ölçüsünde giderilmesini ya da iptalini talep etmekteyiz.
Sınav uygulaması ve soru içerikleri ile ilgili sıkıntı ve şikâyetlerimizi aşağıda maddeler halinde bilgilerinize sunar gereğinin yapılmasını arz ederiz.
A- İtiraz Alanları Temel Başlıklar:
1- Alan dışı sorular.
2- Şıklarda ucu açık, kapalı veya ihtilaflı cevaplar.
3- İki doğru şıklı sorular var.
B- Sorularda Mevcut Hatalar:
1) 4. soru Kur’an-ı Kerim bilgisinden çok Peygamberler Tarihine (İslam Tarihi Bilim Dalı) giriyor. Sınavda İslam Tarihi alanından sorumluluk yoktur. Ayrıca ilgili ayette Hz. Şuayib’in kızı övülmemekte sadece nitelendirilmektedir.
“Nihayet kızlardan biri utana utana yürüyerek ona gelip, “Bizim için koyunlarımızı sulamanın ücretini vermek üzere babam seni çağırıyor” dedi. Mûsâ onun (Şuayb’ın) yanına gelip başından geçenleri ona anlatınca Şuayb, “Korkma o zalim kavimden kurtuldun” dedi. (Kasas 28/25﴿
2) Sınav 5. Soru Kur’an-ı Kerim içerikli olup ancak İslam Tarihi ve Peygamberler Tarihine girmektedir.
- 3) 6. Soru Vakıa suresi imam hatip lisesi müfredatının dışındadır. Bu tür bir soruya hem imam hatip ve hemde ilahiyat mezunlarının aynı anda muhattap olmaları hatadır. Ayrıca sınav da sorumlu olunan konular arasında “Kur’an-ı Kerim” şeklinde yer alan ifadenin yelpazesi çok geniş olup Tefsir, meal, tecvid, kıraat, talim vb ihtisas alanları ve disiplinleri bünyesinde barındırmaktadır. Bu soru gibi pek çok soru bu ifadeye binaen sorulmuştur. Ancak adaylara önceden bu denli ayrıntı sorulacağı ve Kur’an Bilimlerinden alt disiplinlere inileceği haber verilmemiştir. Kaynaklar arasında ker alan Kur’an Yolu Tefsiri’nin sınav hazırlık süresi içerisinde çalışılıp bitirilmesi imkansızdır.
- 7, 8, 18. soru da ayet in devamı istenmiştir. Bu ezber gerektiren bir hususdur. Hafız olmayan adaylar bunu çözemez. Ayrıca Sınav Kaynak Eserleri arasında “Kur’an-ı Kerim”in bizzat metni yoktur. Metin sorusu sorması için belli bir sure veya bölümü kısıtlaması gerekeirdi.
- 9. soru da ayetin Kur’an’daki yeri verilmemiştir. Ayetin yeri Yusuf Suresi’dir. Cevap da Hz. Yusuf’dur. Muhtemelen cevap ile sure adı örtüştüğü için bu yola gidilmiştir. Ancak Diğer sorularda sure adı verilmiştir (12. Soruda bu kayıt verilmiştir.) Bu sorular arasında düzen noktasında çelişki olduğunu gösterir. Ayrıca ayetteki ifade soru olamayacak kadar müphemdir.
- 6) 15, 16, 17, 19, 20, 24 ve 25. sorular mealdir. Meal ilmi Kur’an İlimleri arasında özel ihtisas isteyen bir disiplindir. Bu tür bir soruya cevap verilebilinmesi için adaylara önceden bunun sorulacağı bildirilmelidir. Ayrıca 15. sorunun cevabında ”kararıp sakinleştiğinde geceye and olsun” şeklinde verilmiş ama diyanet işleri başkanlığının Kur’an-ı kerim meali’inde “karanlığı çöktüğü vakit geceye and olsun” şeklinde geçmektedir. Bu sorunun iptalini gerektiren büyük bir çelişkidir.
- 7) 29. Soru İhl ve İlahiyat formasyonunun oldukça dışında ölçme ye yönelik olmayan gayet zor ve uç bir sorudur. Bu soru sorumlu olunan kaynaklarada tespit edilememiştir. Sorunun bu değerlendirilmesi gerekir.
- 8) 31. soruda çift cevap var. C şıkkında ”koyun, keçi ve devenin artığı olan sular” ve D şıkkında ” Doğan, şahin, kartal ve çaylak gibi yırtıcı kuşların artıkları” denilmiş. Her iki şıktada sular temiz ve temizleyicidir. cevap olarak ”C” şıkkı verilmiş ama kullanılması caiz veya mekruh diye bir ayrım yapılmadığı için D şıkkıda doğru cevaptır…
- 9) 32. sorudaki cevap çok geniş konuyu kapsıyor. Buradaki asıl şık küçük taharet veya abdest bozan hususlar diye ayrı olarak söylemesi gerekirdi. Taharet dediği için cevap o olamaz. Çünkü taharet ikiye ayrılır. Küçük taharet sadece abdesti bozar ama büyük taharet abdesti bozduğu gibi gusul de gerektirir. O yüzden mest üzerine mesh biter. Bu soru çok geniş alınmış. Meshin süresini başlatan her şey taharettir ama her taharet meshin süresini başlatmaz aksine mehsi bitirir.
- 10) 33. Soruda büyük hata mevcut. Diyanet İslam İlmihali sayfa 339 da şu ibare geçmekte: “Kazâya kalmış namazları kazâ ile meşgul olmak, nâfile namaz kılmaktan önemli ve önceliklidir. Hanefî mezhebinde tasvip edilen görüşe göre, vakit namazlarıyla birlikte kılınan düzenli nâfileler (revâtib sünnetler) bunun dışındadır.” Buna göre 33. Soruda Hanefilere göre hangisi doğru bir hükümdür sorusunun cevabı olan “Kaza ile meşgul olmak nafile kılmaktan evladır” ifadesi kesinlikle tam doğru olamaz.
- 11) Dib. İlmihalde şu ifade yer alıyor: “Hiçbir namazın kılınamayacağı üç mekruh vakit şunlardır:1. Güneşin doğmasından yükselmesine kadar olan zaman (şürûk zamanı ki bu yaklaşık 40-45 dakika civarındadır). 2. Güneşin tam tepe noktasında olduğu zaman (vakt-i istivâ). 3. Güneşin batma zamanı (gurûb). Gurup vakti, güneşin sararıp veya kızarıp artık gözleri kırpıştırmadan rahatlıkla bakılacak hale geldiği vakittir. Bu vakitte sadece, o günün
ikindi namazının farzı kılınabilir.” Öyleyse 37. Soru Hangi vakitte kaza namazı kılınamaz sorusunun cevabı olan Güneşin batma zamanı cevabı bu vakitte ikindi namazı farzı kaza edilebileceği için yanlıştır.
- 12) 42. Soruda oruç tutmayan kişiye ne gerekir cevabı ucu açık bir cevaptır. Soruda orucun ne sebeple tutulmadığı verilmeden cevap istenemez. Doğru cevap hem B ve hem de C şıkkıdır. Çünkü kişi eğer orucu bilerek tutmadıysa kaza ve keffaret gerekir ama özür durumundna dolayı tutmadıysa sadece güne gün kaza gerekir. Soru da bilgi mantık hatası alenen görünmektedir.
- 13) 46. Soruda geçen “evli kızına” zekat verilemez cevabı yanlıştır. Çünkü evli kızına damadı eliyle zekat verebilir. Yani kişi damadına zekat verebilir ona bakmakla yükümlü değildir. Bakmakla yükümlü olunan kimselere zekat verilmez soru hatalıdır.
14) 56. Soruda kurbanla ilgili olarak altı ayını tamamlamış ve bir yaşındaki kadar gösterişli keçi’nin kurban edilemeyeceği görüşü yanlıştır. Bunun kaynağı neresidir. Soruda görüş hatası var.
- 15) 68. soruda birbirine yakın iki şık var. Peygamber efendimiz savaş hazırlığında olmasaydı ve bunu ilan etmeseydi bu savaş gerçekleşmezdi. Aynı zamanda Savaşın asıl sebebi yani yapılması sabırsızlıkla beklenen Mekke’nin fethi’inin gerçekleşmesine sebep olan asıl sebep anlaşmayı bozmalarıdır. Bu durumda savaşın asıl sebebini sormadığı için B ve D seçeneği doğrudur.
- Diyanet İlmihalinde Namazı bozan durumlar arasında sadece yönü kıbleden çevirmek ibaresi geçiyor. Kaç derecelik açıyla sapmak namazı bozar (35. soru) sorusu oldukça zor, müfredat dışı ve ihtimalli- ucu açık olup ölçme niteliği asla olmayan bir sorudur.
- 17) 69. soruda ihtilaf var. Kur’anı kerim nazil olurken Tevrat’ın hükümleri kaldırılmadı mı? Peki o zaman nasıl Tevrat’ın hükümlerine göre karar alınıyor ?
18) 74. sorunun A şıkkında geçen Liva (Bayrak) Peygamber efendimizin atalarından itibaren sahabilere kadar devam etmiştir. ”A” ve ”C” seçeneklerinin ikisi de doğru.
- 19) 77. soruda iki tane cevap var. HZ. Muhammed (sav) Zeyd B. Sabit’ten İbranice öğrenmesini istemiş. Bazı rivayetlere göre de Süryanice öğrenmesini istediği söyleniyor.
İbranice öğrendiği kesin olmakla beraber Süryanice öğrendiği zayıf rivayet üzerine sabittir. (Kaynak Ahmed ibn Hanbel, Müsned, c. 5, s. 182; Taberi, Tarih, c. 3, s. 42)
- 20) 78. Soru “isar” kavramının anlamını tam olarak taşımamaktadır. Ayrıca bu kavram sınav müfredatında nerede geçtiği için sorulmuştur?
- 21) 79 soru da ülfet kelimesinin karşılığı olarak verilen “insanlarla ünsiyet etmek” cevabı soruda verilen kapalı bir ifadeyi yine kapalı bir cevapla çözümlemeyi istemektedir. Böyle bir soru veya cevap mantığı ölçme ve değerlendirmenin ilkeleri ile bağdaşmayan bir mantıktır. Bu soru iptal edilmelidir.
Kaynak: dinihaberler.com